Türkiye'deki Mealleri Niye Beğenmiyorum?

Türkiye’deki mealleri beğenmiyorum. Meallerin %90’nı aynı. %10 farklılık var. Bu da çok kritik ayetlerde farklılıklar var. Hadis ve tefsir aracılığıyla bu kelimeleri tahrif ettiler. En sevdiğim iki meal mevcut: Edip Yüksel ve Yaşar Nuri Öztürk. Türkiye’deki mealler ne yazık ki bazı ayetleri tam doğru çevirmiyorlar.

BARIŞ:

 Mealleri bakıyorsun Kur’an’da 7 yerde barış kelimesinin geçtiğini görüyorsun. Mesela Kur’an’da selam kelimesi 140 defa geçer. Bütün selam kelimesini barış diye çevrilmesi gerekir. Çünkü Arapça dilinde selam, barış anlamına gelir. (El-Mufredat fi Gharib el-Kur'an sayfa 509) Aynı şekilde salih ve emin kelimelerini de barış diye çevrilmesi gerekir. Salih kelimesi Arapça dilinde iyilik, barış ve reform anlamına gelir. (Hans Wehr 4th ed., page 609) Arapça dilinde salih kelimesi, Türkçe diline sulh(barış) ve ıslahat(reform) anlamında geçti. Kur’an’da 180 defa salih kelimesi geçer. Emin kelimesi Kur’an’da 879 defa geçer. Emin kelimesi aynı zamanda barış anlamına gelir. (Hans Wehr 4th ed., page 35) Toplamda 1000’den fazla ayette barışı vurguladığını görürüz. Bu sebeple selam, salih ve emin geçen her ayeti barış diye çevrilmesi gerekir. Barış diye çevirdiğimiz zaman, Kur’an her yerde barışı vurguladığını görürüz ve meali okuyan kişinin bilincine girmiş olur. Birkaç ayetle örnek vereyim.

 

•25:63-Rahman'ın kulları öyle kimselerdir ki yeryüzünde gösterişsizce yürürler. Cahiller kendilerine laf atınca da barış(selam) derler.

•2:25- Barış içinde iman edip iyiliğe, barışa ve reforma(salih) yönelik işler yapanlara şunu müjdele: Kendileri için, altlarından ırmaklar akan cennetler olacaktır. Onlardaki herhangi bir meyveden bir rızk olarak her nasiplendirildiklerinde, şöyle diyeceklerdir: "İşte bu, daha önce rızıklandırıldığımız şey!" Bu rızk onlara buna benzer şekilde verilmişti. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada sürekli kalacaklardır.

•6:82- Barış içinde iman edenler(emin) ve onaylarını bir zulümle bulaştırmayanlar güvenliği hak etmişlerdir ve onlar doğruyu bulmuşlardır.

ÖZGÜRLÜK

Özgürlük kelimesi içinde geçerli. Meallere bakıyorsun 8 yerde özgürlük kelimesi geçmiş oluyor. Arapça dilinde hür kelimesi özgürlük anlamına gelir. (Hans Wehr 4th ed., page 193) Kur’an’da 8 defa geçer. Arapça dilinde hayır kelimesi aynı zamanda özgürlük anlamına gelir. (Steingass, page 347) Kur’an’da 196 defa hayır kelimesi geçmektedir. Arapça dilinde hasen kelimesi özgürlük anlamına gelir. (Steingass, page 278) Kur’an’da 194 defa geçmektedir. Kur’an 398 yerde özgürlüğü belirtiği çok açık.

•58:3- Kadınlarını annelerine benzeterek yabancılaştırdıktan sonra sözlerinden dönenler, karılarıyla cinsel ilişkiye girmeden önce bir köleyi özgürlüğe kavuştursunlar. Size öğütlenen budur. ALLAH yaptığınız her şeyi haber alır.

•2:269- Bilgeliği dilediğine verir. Kime bilgelik verilmişse ona çok büyük iyilik ve özgürlük(hayır) verilmiştir. Düşünce sahiplerinden başkası öğüt almaz.

•2:201- Kimi de, "Rabbimiz, bize dünyada da iyilik ve özgürlük ver, ahirette de iyilik ve özgürlük(hasen) ver. Bizi ateşin azabından koru" der.

 

KÖLELİK:

Kur’an, Allah dışındakilere köle olmayı kaldırdığı çok açıktır. Ateistler: “Hangi ayette kölelik kaldırıldı ayeti var” diye eleştiri getiriyorlar. Bunu demelerinin sebebi de meal çevirenlerin yanlış çevirisi. Arapça dilinde “abd” kelimesi köle demektedir. Abdullah diye isim var. Anlamı Allah’ın kölesi demektir. Rab kelimesi de köle sahibi demektir. Abd-Rab. Köleye, abd denir. Köle sahibine de Rab denir. Kur’an şu ayette Allah dışındakilere köle olmaya kaldırmıştır.

1:5- Sadece sana köle oluruz, sadece senden yardım dileriz.

Meal çevirenler bu ayeti “sadece sana kulluk ederiz” diye çeviriyorlar. Köle ile kulluğun aynı anlama geldiğini bilmeyenler, “hangi ayette kölelik kalktı” diye ayet ister. 1:5 ayeti köleliği kaldırmıştır. 1:5 ayeti köle diye çevrilmesi gerekir ve insanlarda, Kur’an’da sadece Allah’a köle oluruz ayetini görür ve Kur’an’da köleliğin kalktığını görür. Burada sadece ifadesi çok önemli. Ayet şöyle olaydı: “nabudu iyyake” Sana köle oluruz şeklinde çevrilirdi. Böyle olsaydı başkalarına da köle olunduğu çıkardı. Çünkü “sadece” vurgusu yok. Ama ayet mucizevi bir şekilde “iyyake nabudu” demektedir. Yani sadece sana köle oluruz demektedir. Sadece vurgusu çok önemli. 1:5 ayetinde kasrı takdim var. Yani yüklem, başa gelmesi gerekirken, en sona gelmiş. Buna kasrı takdim denir. Kasrı takdim, cümlenin daraltılması demektir. Yani cümleye “sadece” vurgusu eklenmiş oluyor. Allah bu ayette kasrı takdim(cümle daraltması) yapıyor ve cümleye “sadece” vurgusu gelmiş oluyor. Allah kısaca: “Sadece bana köle olun” demiş oluyor. Aynı kasrı takdim 74:3 ayette de yapılıyor. Türkiye’deki mealler o ayeti de yanlış çeviriyor. Rabbini yücelt diye çeviriyorlar, eksik bir çeviri. Burada da cümleyi daraltılıyor. Sadece vurgusu olmuş oluyor ve ayet şöyle çevrilmesi gerekir: Sadece Rabbini yücelt.

 

Meal çevirenlerin yanlış çevirdiği birkaç ayet ile ilgili yazdığım yazılar:

https://kuranyeter19.blogspot.com/2020/06/muddesir-suresi-26-30-ayetleri.html

https://kuranyeter19.blogspot.com/2020/05/hac-suresi-40ayet.html

https://kuranyeter19.blogspot.com/2020/05/kevser-suresi-ve-isra-suresi-59ayet.html

https://kuranyeter19.blogspot.com/2019/11/nisakadn-suresi-34ayet-434.html

https://kuranyeter19.blogspot.com/2019/11/tahrimyasaklama-suresi-5ayet665.html

https://kuranyeter19.blogspot.com/2019/11/kuranda-basortu-var-m-2431.html

 

Türkiye’deki mealleri beğenmeme sebebi ile ilgili daha birçok örnek veririm. Bu verdiğim örnekler en önemli örneklerdir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ZİNA

Nisa/Kadın Suresi 34.ayet (4:34)

Kur'an'da Kurban Kesmek Var Mıdır?