Kayıtlar

Mayıs, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hac Suresi 40.Ayet

22:40-Onlar, haksız yere, sırf, "Rabbimiz Allah'tır" demelerinden dolayı yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah'ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde Allah'ın adı çok anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler muhakkak yerle bir edilirdi. Şüphesiz ki Allah, kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki Allah, çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir. (Diyanet Meali) Yukarıdaki meal maalesef yanlış çevrilmiş. 22:40 ayetini meal çevirenlerin çoğu yanlış çeviriyorlar. “Manastırlar-kiliseler-havralar” kelimeleri yanlış çevriliyor. Manastırlar diye çevrilen kelime “صمع(savamiu)” Kilise diye çevrilen kelime “بيع(biya)” Havra/Sinagog diye çevrilen kelime “صلو(salavat)”   Manastır diye çevirdikleri kelime  olan “صمع(savamiu)” Arapça’da “silo/tahıl ambarı” anlamına gelir. Bu kelime hem manastır hem de silo olarak anlaşılır.  [1]   Kilise diye çevirdikleri kelime olan “بيع(biya)” Arapça’da “alışv

Karikateist'e Cevap(77-99)

77-)Herhalde çelişki gibi görülen şey “Eni, gökle yerin genişliği kadar olan…cennet” ifadesi ile “Genişliği (eni), göklerle yer arası kadar olan… cennet” ifadesidir. Önce şunu belirtelim ki, bu ayetlerin hiçbirinde “göklerle yer arası kadar...” ifadesi yoktur. Ali İmran Suresi'ndeki ayette “semavat = gökler” çoğul şeklinde, Hadid Suresi'ndeki ayette ise, “sema = gök” tekil olarak kullanılmıştır. Bunda bir çelişki yoktur. Çünkü, “sema” kelimesi bir cins isim olduğu için çoğul (gökler) manasını da vermektedir. Nitekim   Türkçe’de de bunu görüyoruz; bazen “gök”, bazen de “gökler” diyoruz ve aynı şeyi kastediyoruz. Diğer bir farklı nokta da şudur: Ali İmran Suresi'ndeki ayette -meal olarak- “…genişliği/eni göklerle yer (genişliği kadar)olan cennet” şeklindedir. Hadid Suresi'ndeki ayette ise, “...genişliği/eni gökle yer genişliği gibi (kadar) olan cennet” şeklindedir. Yani tek fark, Ali İmran Suresi'nde teşbih edatı olan “Kef” harfi kullanılması, Hadid

Kevser Suresi ve İsra Suresi 59.Ayet

108:1-Şüphesiz biz sana Kevser'i verdik. 108:2-O halde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes. 108:3-Doğrusu sana buğzeden, soyu kesik olanın ta kendisidir. Yukarıdaki ayette 3 ayeti de yanlış çevriliyor. Ayette “kevser” kelimesini sanki özel isim gibi çevriliyor. Ayette geçen “kevser” kelimesi “kesira” kelimesinden gelir ve anlamı “bolluk/çokluk” Yani ayette “Biz sana bolluk/çokluk verdik.” 2.ayette geçen “nehera” kelimesini “kurban kes” anlamı veriliyor. Bu yanlış bir çeviridir. Arapça’da “nehera” kelimesi “kaburga kemiği/göğüs/ göğsün gerdanlık kısmı” anlamına gelir. [1] 3.ayette geçen “betera” kelimesini “soyu kesik” olarak çevriliyor. Ayette geçen “betera” kelimesi “sonu olmayan ( la agabe)” anlamına gelir. [2]   Yani ayette “soyu kesik” olmaktan bahsetmiyor. 108:1- Şüphesiz biz sana çokluk/bolluk verdik. 108:2- Rabbin için salat et/namaz kıl/dua et/destekle  ve göğsüne ger(Allah’a yönel). 108:3-Sana kin duyanların sonu yoktur. 17:59-Bizi muciz

Kur'an'da 6 Önemli Konu

ÖZGÜRLÜK 2:256- Dinde zorlama yoktur . Artık doğruluk, sapıklıktan ayrılmıştır. Kim ki azgın küstahı inkâr edip ALLAH'ı onaylarsa, kopmaz ve sağlam bir bağa yapışmıştır. ALLAH İşitir, Bilir. 10:99-Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi gerçeği onaylardı. Öyleyse, sen mi halkı onaylamaları için zorlayacaksın? 4:80-Elçiye uyan ALLAH'a uymuş olur. Kim yüz çevirirse çevirsin; biz seni onların üzerine bekçi göndermedik. 6:104-Rabbinizden size aydınlatıcı belgeler gelmiş bulunuyor. Kim görürse kendi yararına, kim körlük ederse kendi zararınadır. Ben üzerinize bekçi değilim . 50:45-Biz onların ne konuştuğunu iyi biliyoruz. Sen onların üzerinde bir zorba değilsin . Uyarılarımdan korkanlara sen bu Kuran ile öğüt ver. Daha birçok ayet fikir özgürlüğünü savunmaktadır. Örnek olarak bir kişi Kur’an’a yahut Allah’a alay etti veya kötü söz söylerse bunu yapan adama ceza vermek yoktur. Bulunduğun ortamı terk edeceksin. 4:140-Size kitapta bildirilmiştir ki: ALLAH