Sözde Kur'an ve İnsan Hakları Bildirgesi Karşılaştırmasına Cevap
Sünni Ateist zındıkların Kur’an ile İnsan Hakları Evrensel
Bildirgesi sözde karşılaştırmış. Maalesef Kur’an’ı bilmeyen bir arkadaş.
Ayetleri bütüne göre değerlendirmiyor ve yanlış sonuçlar ortaya çıkıyor. Video
linki: https://www.youtube.com/watch?v=09--1MVv05E
İddia
Madde 1
Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit
doğarlar. Akıl ve vicdanla donatılmışlardır, birbirlerine kardeşlik anlayışıyla
davranmalıdırlar.
4:144-Gerçeği onaylayanlar, gerçeği onaylayanları bırakıp
inkârcıları dost edinmeyin. ALLAH'a, size karşı kullanacağı bir delil mi
vermek istiyorsunuz!
Cevap
Yukarıdaki ayet ile insan hakları bildirgesi sözde
çelişiyormuş. Yukarıdaki ayet hiçbir şekilde insan hakları bildirgesi ile
çelişmiyor. Kur’an hangi insanları dost edinmeyeceğini 60:9-5:57 ayetlerde
söyledi.
60:9-Ancak ALLAH, sadece, sizinle din uğrunda savaşan, sizi yurdunuzdan çıkaran ve sizin
çıkarılmanıza yardım eden kimselerle dost olmanızı yasaklar. Onları
dost edinenler zalimlerdir.
5:57- Gerçeği onaylayanlar, sizden önceki kitap halkı ve inkârcılar
arasında dininizi alay ve eğlence konusu yapanları dost edinmeyin. Onaylamış
iseniz ALLAH'ı dinlemelisiniz.
Yukarıdaki ayetlere göre müminleri dinden döndürmek için savaşanlar,
dinin ile alay edenler, vatanını işgal edenler ve işgal edenlere yardım
yapanları dost edinmeyeceksin. Bunun dışındaki kişileri dinine bakmadan dost
edinebilirsin. 60:9-5:57 ayetlerinde kişileri zaten insanlar dost edinmez.
Birisi vatanını işgal etmiş onu dost edinir misin?
9:29 ayeti yanlış çevrilmiş. Doğru çevirisi için https://kuranyeter19.blogspot.com/2019/11/kuranda-cizye.html
İddia
Madde 2
Herkes ırk,
renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka türden kanaat, ulusal ya da
toplumsal köken, mülkiyet, doğuş veya başka türden statü gibi herhangi bir
ayrım gözetilmeksizin, bu Bildirgede belirtilen bütün hak ve özgürlüklere
sahiptir.
5:51-Gerçeği
onaylayanlar, Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar
birbirlerinin dostudur. Sizden kim onlarla dost olursa onlardan sayılır. ALLAH
zalim toplumu doğru yola iletmez.
Cevap
Elli birinci
ayette kendileriyle dost olmamız yasaklanan kitap halkının nitelikleri 5:57
ayetinde açıklanıyor. Kitap halkının arasında iyiler de var (3:113). Kitap
halkının yemeği yenir, kızlarıyla evlenilir. 5:57 ve 60:8 ayetleri, diğer
insanlar ve toplumlarla olan ilişkilerimizde bize temel ilkeleri verir. 5:69
ayeti bu konuda aydınlatıcıdır. Kur’an aynı insan hakları bildirgesi gibi
insanları eşit kabul ediyor.
30:20-
Sizi bir topraktan yaratması ve sonra yayılıp çoğalan insanlar olmanız O'nun
ayetlerindendir.
30:21- Kendileriyle rahatlayıp
huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve
aranıza dostluk sevgisi ve merhamet koyması O'nun ayetlerindendir. Düşünen bir toplum için bunda işaretler vardır.
30:22- Göklerin ve yerin yaratılışı, dillerinizin
ve renklerinizin farklılığı da O'nun ayetlerindendir. Bilenler için bunda işaretler vardır.
49:13- Ey halk, sizi
bir erkek ile bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi ırklara
ve boylara ayırdık. ALLAH yanında sizin en değerliniz en erdemli olanınızdır. ALLAH Bilendir, Haberdardır.
Kur’an yukarıdaki ayetlerde
insanların/kültürlerin/dillerin eşit olduğunu hatta Allah’ın ayeti olduğunu
söylemektedir.
İddia
Madde 3
Herkesin yaşama hakkı ile kişi özgürlüğü ve
güvenliğine hakkı vardır.
9:5-Sınırlanmış aylar çıkınca, o putperestlerle karşılaştığınız yerde savaşın. Onları yakalayın, onları kuşatın ve her hareketlerini izleyin.
Tövbe edip namaz kılar ve zekât verirlerse yollarını serbest bırakın. ALLAH
Bağışlayandır, Rahimdir.
4:89- Sizin de
kendileri gibi inkâr etmenizi istediler ki onlarla bir olasınız. ALLAH yolunda
harekete geçinceye kadar onlardan kimseyi dost edinmeyin. Size
karşı dönerlerse onları yakalayın, onları bulduğunuz yerde öldürün. Onları ne dost ne de yardımcı edinmeyin;
Cevap
Tevbe Suresi ve Nisa Suresi savunma savaşıdır. Müminlere
bir saldırı oldu ve kendilerini savunmak için savaştılar.
9:1- Bu, ALLAH ve elçisinden, kendileriyle
anlaşma yapmış bulunduğunuz putperestlere bir ültimatomdur:
9:4- Ancak, kendileriyle yaptığınız
anlaşmanın koşullarına eksiksiz uyan ve size karşı başkalarıyla iş birliğinde
bulunmayan putperestlerin anlaşmasını tanıdığınız süreye kadar uygulayın.
ALLAH erdemlileri sever.
9:12- Anlaşma yaptıktan sonra antlarını bozar
ve dininize saldırırlarsa, o inkârcılığın önderleriyle savaşın;
çünkü onların andı artık geçersizdir. Belki vazgeçerler.
9:13- Antlarını bozan, elçiyi
sürmeye yeltenen ve sizinle (savaşı) ilk başlatan topluluğa karşı savaşmayacak
mısınız? Yoksa onlardan korkuyor
musunuz? Gerçeği onaylıyorsanız asıl çekinmeniz gereken Allah'tır.
9:123- Ey gerçeği
onaylayanlar, sizi kuşatıp saldıran kâfirlerle savaşın. Sizde sertlik
bulsunlar. Bilin ki ALLAH erdemlilerle beraberdir.
4:90- Ancak aranızda anlaşma
bulunan bir topluluğa katılan, yahut sizinle veya kendi halkıyla
savaşmaktan dolayı göğüslerinde sıkıntı duyarak size gelenler hariç… ALLAH
dileseydi onları başınıza musallat eder ve onlar da sizinle savaşırdı. Sizi
yalnız bırakır, sizinle savaşmaz ve size barış önerirlerse ALLAH sizin onlara
saldırmanıza izin vermez.
4.75- Size ne oldu ki
"Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden kurtar, bize sahip çık,
bize yardım et" diye feryat eden ezilmiş erkekler, kadınlar ve çocuklara
rağmen hâlâ ALLAH yolunda savaşmıyorsunuz?
Yukarıdaki ayetlere baktığınız zaman savunma
savaşı olduğunu görürsünüz. 4:89 ayetini veriyorsunuz 4:90 yahut 4:75 ayetini
neden vermiyorsunuz ? Müşrikler anlaşmayı bozuyorlar ve saldırıyorlar, Müminler
kendilerini savunuyorlar. Kur’an’da savaş kriteri için bak: (60:8-60:9-2:190)
İddia
Madde 4
Hiç kimse, kölelik ya da
kulluk altında tutulamaz; her türden kölelik ve köle ticareti yasaktır.
2:221-Gerçeği
onaylamadıkça, ortak koşan kadınlarla evlenmeyin. Gerçeği onaylayan bir
hizmetçi kadın ortak koşan bir kadından daha hayırlıdır; ondan hoşlansanız
bile. Ortak koşan erkeklerle de gerçekleri onaylayıncaya kadar evlenmeyin. Gerçeği
onaylayan bir hizmetçi erkek ortak koşandan daha hayırlıdır, hoşlansanız
bile… Onlar, ateşe çağırıyor. ALLAH ise bahçeye ve bağışlanmaya çağırır ve öğüt
almaları için ayetlerini halka açıklar.
Cevap
Kur’an kesinlikle
köleliği kaldırmıştır. Köle sahibine “efendi” denir. “Efendi” kelimesinin
Arapça karşılığı “Rab”dir. Kur’an’da efendinin(Rabbin) Allah olduğu söyleniyor.
Allah’tan başka Rab(Efendi) olmadığını söyleyerek köleliği kaldırmış oluyor.
Bir mümin birçok ayetlere rağmen köle sahibi olursa Efendilik(Rablik) iddia
etmiş olur. Müminler köle sahibi
olamazlar. Köle sahibi olmak, bir insana efendi (rab veya mevla) olmayı iddia
etmektir ve kendini biricik Rab olan Tanrı'ya ortak koşmaktır. Müşriklerin
elinde Mümin köle olur. Kur’an ise mümin
köleler ile evlenin demektedir Mümin bir köle ile evlendiğin zaman onu
özgürleştirmiş oluyorsun. Kur’an “köleleri özgürleştirin” diye birçok ayet
vardır.
9:60- Sadakalar,
ALLAH'tan bir yükümlülük olarak, yoksullara, düşkünlere, bu konuda çalışan
görevlilere, sempatizanlara, kölelerin özgürlüğü için, borçlulara, ALLAH
yoluna ve yolda kalmışlara verilmeli. ALLAH Bilendir, Bilgedir.
2:177- Yüzlerinizi doğu veya batı yönüne çevirmeniz
iyilik değil. İyiler o kimseler ki ALLAH'ı, ahiret gününü, melekleri, kitabı ve
peygamberleri onaylarlar; akrabalara, yetimlere, muhtaçlara, evsizlere,
dilencilere ve köleleri özgürlüğe kavuşturmaya seve seve para yardımında
bulunurlar; namazı gözetir, zekatı verir, sözleştikleri vakit sözlerinde
dururlar; zorluğa, sıkıntıya ve zulme karşı direnirler. İşte doğru olanlar
onlardır, erdemli olanlar da onlardır.
5:89- ALLAH rastgele ettiğiniz yeminlerden sizi
sorumlu tutmaz. Ancak bile bile ettiklerinizden sizi sorumlu tutar. Yemininizi
bozarsanız cezası, ailenize genellikle yedirdiğiniz yemeklerden on yoksulu
doyurmak veya giydirmek veya bir köleyi salmaktır. Kim bulamazsa üç gün
oruç tutmalı. Bu, bile bile ettiğiniz yeminlerinizin cezası. Yeminlerinizi
tutun. ALLAH güzel karşılık veresiniz diye ayetlerini böyle açıklıyor.
58:3- Kadınlarını
annelerine benzeterek yabancılaştırdıktan sonra sözlerinden dönenler,
karılarıyla cinsel ilişkiye girmeden önce bir köleyi özgürlüğe kavuştursunlar. Size öğütlenen budur. ALLAH yaptığınız her şeyi haber alır.
4:92- Gerçeği
onaylamış bir kişi, kaza hali hariç gerçeği onaylamış birisini öldüremez. Kim
bir gerçeği onaylayanı kazara öldürmüşse gerçeği onaylamış bir köleyi
salmalı ve ölenin ailesine diyet ödemeli. Ancak diyetten vazgeçip sadaka
olarak kabul ederlerse başka. Öldürülen, sizinle savaş halinde olan bir
topluluğa mensup bir gerçeği onaylayan ise, o zaman gerçeği onaylayan bir
köleyi salmalısınız. Ancak, maktul aranızda anlaşma olan bir topluluktan ise
ailesine diyet vermeli ve gerçeği onaylamış bir köleyi salmalısınız. Kim
(gerekli parayı veya salacağı bir köle) bulamıyorsa, ALLAH tarafından
tövbesinin kabul edilmesi için iki ay aralıksız oruç tutmalıdır. ALLAH
Bilendir, Bilgedir.
90:12- Zor yolun ne
olduğunu bilir misin?
90:13- Köleleri
özgürlüklerine kavuşturmaktır;
47:4- Savaşta inkâr
edenlerle karşılaştığınızda kontrol merkezlerini vurun. Sonunda üstün geldiğinizde onları esir alın;
onları ya karşılıksız veya fidye karşılığında salın. Savaş durumu
kalkıncaya kadar bunu uygulayın. ALLAH dileseydi sizi savaş derdinden
kurtarırdı; ancak O sizi böylece birbirinizle sınamaktadır. ALLAH yolunda
öldürenlere gelince, onların yaptıklarını boşa çıkarmayacaktır.
Savaş durumda esir alabilirsin ondan sonra
karşılıklı yahut fidye karşılığı serbest bırakıyorsun. Onu cariye yahut köle
yapamıyorsun.
İddia
Madde 5
Hiç kimseye işkence ya
da zalimce, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele ya da ceza uygulanamaz.
5:38- Erkek hırsızın ve kadın hırsızın ellerini,
yaptıklarına karşılık kesin. Bu
ALLAH'ın öngördüğü bir caydırma yöntemidir. ALLAH Güçlüdür, Bilgedir.
5:33- ALLAH ve elçisi ile savaşan ve yeryüzünde
bozgunculuk için uğraşanların cezası: Öldürülmeleri veya asılmaları veya el
ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi veya yerlerinden sürülmeleridir. Bu,
dünyada görecekleri bir aşağılanma. Ahirette ise büyük bir ceza var.
Cevap
Sayın Zındık, 5:38
ayetinde “kesin” ifadesi mecazi bir ifadedir. 5:38’de kullanılan kelime “QataA”
Kur’an’ın her yerinde mecazi bir anlatım var. ((2:27; 3:127; 6:45; 7:72; 8:7;
9:121; 10:27; 11:81; 13:4; 15:65; 15:66; 13:25; 22:15; 27:32; 29:29; 56:33;
59:5; 69:46)
Söz konusu kelimenin bir
başka formu olan QattaA ise Kuran'da 17 kez geçer. Bu şeddeli form, hem
fiziksel olarak kesip atmak (5:33; 7:124; 20:71; 26:49; 13:31) hem mecazen
ilişkiyi kesmek (2:166; 6:94; 7:160; 7:167; 9:110; 47:15; 47:22; 21:93; 22:19;
23:53) ve hem de fiziksel olarak kesip yarma/çizme anlamında kullanılır (12:31;
12:50).
Yani 5:38’deki ifade
mecazi bir ifadedir. Arapça’da “yeda” kelimesi “güç” anlamına geldiği için
“gücünü kesin” diye anlaşılır ve hapis cezası gibi cezalar verilebilir. Yoksa
elini kesip atmak yoktur.
5:33 ayetteki ifadeler
ise emir değil, edilgen fiil. Ayette kullanılan ifade “yukattelu(öldürülmeleri)-yusallebu(asılmaları)-tukattaa eydihim ve erculuhum(Ayakları ve
elleri kesilmeli)
Yukarıdaki kullanılan
kelimelerin hiçbiri emir değildir. Eğer emir olsa kelimenin başında “fe” harfi,
“elif” harfi yahut “lam” harfi olması gerekir. Bunların hiçbiri yok. Ayette
sadece edilgen fiil kullanılıyor. Örnek olarak “ikra” kelimesi yahut “salatı
ikame et(ekımı es salâte)” emir cümlesidir.
5:33 ayette ise “faktul- faktau” kelimeleri olsaydı müminlere
öldürün/ayaklarını ellerini kesin diye emrederdi. Ama ayette böyle bir ifade
yok. Kısaca ayet edilgen fiil kullanmıştır. Müminlere emretmiyor. Kur’an’da
kullanılan ifadelerin çoğu emir kipi kullanır ama burada kullanılmamış.
İddia
Madde 7
Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasa
tarafından eşit korunmaya hakkı vardır. Herkes, bu Bildirgeye aykırı herhangi
bir ayrımcılığa ve ayrımcı kışkırtmalara karşı eşit korunma hakkına sahiptir.
16:75- ALLAH, hiçbir şeye gücü yetmeyen,
sahiplenilmiş bir köle ile kendi tarafımızdan güzelce rızıklandırdığımız, o
rızıktan gizli ve açık yardım için harcayan kişiyi örnek olarak verir. Bu ikisi
hiç bir olur mu? Övgü ALLAH'adır, ancak çokları bilmezler.
Cevap
Elbette köle ile hür
insan eşit olmaz. Kur’an bunları eşit yapmak için köleleri özgürleştirmeyi
emrediyor. Kur’an’da birçok ayet köleleri özgürleştirmekten bahsediyor.
İddia
Madde 9
Hiç kimse keyfi olarak
yakalanamaz, tutuklanamaz ve sürgün edilemez.
Tevbe 29- Kendilerine kitap verilenler arasından,
ALLAH'ı ve ahiret gününü onaylamayan, ALLAH'ın ve elçisinin yasakladığını
yasaklamayan ve gerçek dine uymayan kimselerle boyunlarını eğip elleriyle
tazminat ödeyinceye kadar savaşın.
Cevap
https://kuranyeter19.blogspot.com/2019/11/kuranda-cizye.html
İddia
Madde 13
1. Herkesin, her Devletin sınırları içinde
seyahat ve oturma özgürlüğüne hakkı vardır.
2. Herkes, kendi ülkesi de dahil, herhangi
bir ülkeden ayrılma ve o ülkeye dönme hakkına sahiptir.
9:28-Ey gerçeği onaylayanlar, putperestler
pistir; bu yıldan sonra Sınırlanmış
Mescide yaklaşmasınlar. Yoksulluğa düşmekten
korkuyorsanız, (bilin ki) ALLAH dilerse sizi kendi lütfuyla
zenginleştirecektir. ALLAH Bilendir, Bilgedir.
Cevap
Tevbe Suresi savunma
savaşından bahsediyor. Müşrikler seni öldürmek için geliyorlar sende kendini
savunuyorsun. Elbette ki onları yaklaştırmayacaksın. Seni öldürmemek için gelen müşrikleri ise ona
geçiş emniyeti sağlıyorsun.
9:8-Putperestlerden
biri sizden geçiş emniyeti dilerse ona koruma sağla ki ALLAH'ın sözünü işitsin;
sonra onu kendisinin güvenlik bölgesine ulaştır. Çünkü onlar bilgisiz bir
topluluktur.
İddia
Madde 16
1. Yetişkin erkeklerle kadınların, ırk,
uyrukluk ya da din bakımından herhangi bir sınırlama yapılmaksızın, evlenmeye
ve bir aile kurmaya hakkı vardır. Evlenmede, evlilikte ve evliliğin
bozulmasında hakları eşittir.
2. Evlilik, ancak evlenmeye niyetlenen eşlerin
özgür ve tam oluruyla yapılır.
3. Aile, toplumun doğal ve temel birimidir;
toplum ve Devlet tarafından korunur.
33:50-Ey Peygamber! Biz
sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak verdiklerinden
elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın
kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını
sana helal kıldık. Ayrıca, diğer mü'minlere değil de, sana has olmak üzere,
mehirsiz olarak kendini Peygamber'e bağışlayan, Peygamber'in de kendisini
nikahlamak istediği herhangi bir mü'min kadını da (sana helal kıldık.) Mü'minlere
eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri
elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir.
Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. (Diyanet)
Cevap
Yukarıdaki ayet yanlış
çevrilmiş. Ayette geçen “ma meleket eymanuhum” ifadesi “sağ elinin sahip
oldukları(sahip olduğun cariyeler)” anlamına gelmez. Kur’an köleliği
kaldırmıştır. Ayette geçen “eyman” kelimesi “yeminler/sözleşmeler” anlamına
gelir. (2:224; 2:225; 4:33; 5:89; 16:92; 66:2; 3:77; 5:53; 5:108; 6:109; 9:12;
16:38; 24:53; 35:42; 58:16; 63:2)
Yani sözleşme yaparak
evlenme olayı var. Doğal olarak insan hakları bildirgesi ile çelişmiyor.
İddia
Madde 17
1. Herkesin, tek başına ya da başkalarıyla
ortaklık içinde, mülkiyet hakkı vardır.
2. Kimse mülkiyetinden keyfi olarak yoksun
bırakılamaz.
8:69-Artık ele
geçirdiğiniz ganimetleri helal ve temiz olarak yiyebilirsiniz. ALLAH'ı
dinleyin. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Cevap
8:61-Onlar barışa
eğilim gösterirlerse sen de ona eğilim göster ve ALLAH'a güven. O,
İşitendir, Bilendir.
8:56-Onlar, sen
kendileriyle anlaşma yaptığın halde her defasında anlaşmalarını bozanlardır.
Onlar erdemli davranmazlar.
Yukarıdaki ayetlere göre
anlaşmayı bozuyorlar ve Müminler kendilerini savunuyor. Ganimet olayı ise
savaşta Müşrikler bıraktıkları eşyaları Müminler alıyor. Yoksa Müminler bir
yere saldırıp oradaki halkın mallarını almıyorlar. Alınan o ganimetler
yoksullara dağıtılıyor.
59:7- ALLAH'ın o ülkelerin
halklarından elçisine ganimet bıraktığı şeyler ALLAH'ın ve elçisinindir. Yani
akrabalara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara verilmelidir ki
zenginlerinizin arasında tekelleşmesin. Elçinin size verdiğini alın; ancak
onun size vermediğinden uzak durun. ALLAH'ı dinleyin. ALLAH'ın cezalandırması
çetindir.
İddia
Madde 18
Herkesin düşünce, vicdan
ve din özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak, din veya inancını değiştirme
özgürlüğünü ve din veya inancını, tek başına veya topluca ve kamuya açık veya
özel olarak öğretme, uygulama, ibadet ve uyma yoluyla açıklama serbestliğini de
kapsar.
9:29-Kendilerine kitap
verilenler arasından, ALLAH'ı ve ahiret gününü onaylamayan, ALLAH'ın ve
elçisinin yasakladığını yasaklamayan ve gerçek dine uymayan kimselerle
boyunlarını eğip elleriyle tazminat ödeyinceye kadar savaşın.
Cevap
2:256- Dinde zorlama yoktur.
Artık doğruluk, sapıklıktan ayrılmıştır. Kim ki azgın küstahı inkâr edip
ALLAH'ı onaylarsa, kopmaz ve sağlam bir bağa yapışmıştır. ALLAH İşitir, Bilir.
18:29- De ki: "Bu gerçek senin
Rabbindendir." Dileyen onaylasın, dileyen inkâr etsin. Biz zalimler
için onları çepeçevre saracak bir ateş hazırladık. Onlar her ne zaman feryad
ederek yardım isteseler, derişik asit gibi yüzleri haşlayan bir su sunulur. Ne
kötü bir içecek, ne kötü bir son!
88:22- Sen onları zorlayacak değilsin.
İddia
Madde 25
1. Herkesin, kendisinin ve ailesinin sağlığı
ve iyi yaşaması için yeterli yaşama standartlarına hakkı vardır; bu hak,
beslenme, giyim, konut, tıbbi bakım ile gerekli toplumsal hizmetleri ve
işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ya da kendi denetiminin dışındaki
koşullardan kaynaklanan başka geçimini sağlayamama durumlarında güvenlik
hakkını da kapsar.
17:30- Rabbin, dilediğine rızkını bol verir veya
kısar. Kuşkusuz O, kullarından haberdardır, onları görendir.
Cevap
73:11- Benimle, o nimete boğulmuş yalanlayıcıları
başbaşa bırak. Birazcık süre tanı onlara.
2:126- İbrahim, "Rabbim, burayı güvenlik yeri
kıl. ALLAH'a ve ahiret gününü onaylayan halkına ürünlerle rızık ver"
deyince, "İnkar edene de rızık vereceğim. Onu kısa bir süre geçindirir,
sonra onu ateş cezasına mahkûm ederim. Ne kötü bir uğrak yeridir orası!"
dedi.
Yukarıdaki ayetlere göre
Allah, Mümine ve İnkar edene nimetler veriyor. Allah, insanlara zulmetmez.
İnsanlar kendi kendine zulmederler. Allah, adil davranır.
İddia
Madde 26
1. Herkes, eğitim hakkına sahiptir. Eğitim, en
azından ilk ve temel öğrenim aşamalarında parasızdır. İlköğretim zorunludur.
Teknik ve mesleki eğitim herkese açıktır. Yüksek öğrenim, yeteneğe göre herkese
eşit olarak sağlanır.
2. Eğitim, insan kişiliğinin tam geliştirilmesine,
insan haklarına ve temel özgürlüklere saygıyı güçlendirmeye yönelik olmalıdır.
Eğitim, bütün uluslar, ırklar ve dinsel gruplar arasında anlayış, hoşgörü ve
dostluğu yerleştirmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışı koruma yolundaki
etkinliklerini güçlendirmelidir.
3. Ana-babalar, çocuklarına verilecek eğitimi
seçmede öncelikli hak sahibidir.
9:23- Ey gerçeği onaylayanlar, inkârı gerçeği
onaylamaya tercih ettikleri taktirde ana babalarınızı ve kardeşlerinizi dost
edinmeyin. Kim onları dost edinirse onlar zalimlerdir.
Cevap
9:23 ayeti ise Kur'an'ın bütünlüğüne göre değerlendireceksin. 31:15 ayetine baktığın zaman eğer ailen seni kendi dinine döndürmek için mücadele ederlerse dost edinmeyeceksin. 9:23 ayetinde bahsetmek istediği şey budur.
31:15-Hakkında bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için seninle mücadele ederlerse ikisine de uyma. Ancak dünyada onlara iyi davranmalısın. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz banadır ve yaptığınız her şeyi size bildireceğim.
Eğer ailenin dinlerine girmene zorlamıyorlar ise onlara iyilik yapacaksın.
31:14-Biz insana ana babasını öğütledik. Annesi onu büyük bir güçlükle taşır. Sütten kesilmesi iki yıl içinde olur. Bana ve ana babana teşekkür etmelisin. Dönüş banadır.
17:23-Rabbin, yalnız kendisine hizmet etmenizi, anaya ve babaya karşı iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi yanında yaşlanırsa onlara "Öf" bile deme ve onları azarlama. Onlarla güzel bir biçimde konuş.
Zındık kardeşim yeni argümanlarını bekliyorum :)
Yorumlar
Yorum Gönder