Kur'an'a Göre Müminler Kimdir ?


Kur’an’a göre Müminlerin özelliklerini ve kim olduklarını tanıyalım.

Mümin: Güvenilir/Sadık/Gerçeği doğruluyan/Gerçeği onaylayan/Tasdik etmek[1]

Müminler en çok Allah’ı sever. (2:165)    Müminler büyük günahlardan kaçınırlar. (42:37)

Müminler namaz kılar/dua eder/Allah’a yakarırlar/birbirlerini destekler ve  fakirlere/yoksullara/evsizlere yardım ederler. (8:3)

Müminler haksızlığa uğradıkları zaman kendilerini savunurlar. (42:39)

Müminler Allah yolunda paraları ve canlarıyla savaşım verirler. (49:15)

Yemin/anlaşma yaptıkları kişiler hariç cinsel ilişkiden sakınırlar. (23:5-6)

Müminler emanete ihanet etmez ve verdikleri sözü tutarlar. (23:8)

Müminler iyiliklerde yarışanlardır; ve onlar iyilik yapmakta öncüdürler. (23:61)

Müminler Allah’a ortak koşmaz. (24:55)

Müminler bağnaz/yobaz değiller ve her sözü dinler ve en güzeline uyar. (39:18)

Müminler  tevbe eden, kulluk yapan, hamd/Allah’a öven/Allah’a şükreden , aktif, eğilen, secde eden, iyiliği 
savunan, kötülükten meneden ve Allah'ın yasalarını koruyan insanlardır. (9:112)

Müminler Allah’a, ahirete, meleklere, kitaplara ve peygamberlere iman ederler. (2:285-2:4-2:62)

Allah’ın ayetlerini mal/para karşılığı satmazlar. (3:199)

Müminler sorgulayıcı insanlar olduğu için devlete koyun sürüsü olmazlar. (2:104)

Müminler bollukta ve darlıkta yardım için para harcarlar, öfkelerini kontrol ederler, insanların kusurlarını görmemezlikten gelirler. (3:134)

Müminler cahil insanlara barış teklifinde bulunurlar. (25:63)

Müminler Allah'ın yasakladığı canı haksız yere öldürmezler ve zina etmezler. (25:68)

Müminler doğru insanlardır ve yalan şahitlikte bulunmazlar. (25:72)

Müminler bir topluluk diğer bir topluluk ile alay etmez ve ayıplama ve birbirlerini, küçük düşürücü kelimelerle çağırmaz. (49:11)

Müminler ,köleleri özgürleştirirler. (90:13) Müminler faiz/tefecilik ile zengin olmazlar ve faiz/tefecilik işine bulaşmazlar. (3:130)

Müminler, İnkarcılara karşı savaş değil barış önerirler/yaparlar. (4:94)

Müminler, ölçüyü ve adaleti tam uygular. Yeryüzünde bozgunculuk yapmazlar. (11:85)

Müminler ancak savunma savaşı yaparlar ve başka insanların yaşadığı yurtlara saldırmaz. (2:190)


[1] Hans Wehr 4th ed., page 35

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ZİNA

Zina geleneksel olarak evlilik dışı yapılan cinsel ilişki olarak bilinir. Geleneğe göre bekarların da yaptığı cinsel ilişki de zina kapsamında yer alır. Şimdi inşallah Kur'an'daki zina ile ilgili ayetlere bakalım: Zina çok büyük bir günah : 17:32-Zinaya yaklaşmayın. O fuhuştur ve kötü bir yoldur. 25:68-Onlar ki Allah'la birlikte başkasına dua etmezler. Hak dışında Allah'ın haram kıldığı canı öldürmezler ve zina etmezler. Kim bunları yaparsa günaha girmiş olur. Zina yapanların cezası : Geleneksel olarak evlilerin zina yapmalarının cezası recm(taşlamak) ederek öldürmek. Bekarların zina yapmalarının cezası da 24:2 ayetinde belirtildiği söylenir.  Bu görüşü de İbni Mace de geçen hadise dayanarak söylüyorlar.  الشيخ والشيخة اذا زنيا فارجموهما (Evli erkek ve evli kadın zina ederse o ikisini recm edin.) Geleneğin bu düşüncesi yanlıştır. Çünkü Allah 24:2 ayetinde bekarlara uygulanacak ceza olduğunu söylemez. Hatta sonraki ayetleri okursanız bunların evli olduğunu görürsünüz. Ku
Devamı

Nisa/Kadın Suresi 34.ayet (4:34)

Nisa/Kadın suresinin 34.ayetinde Sünniler tarafından anlamı tahrif edilmiş ayetlerden biridir. Bu ayette 4 yeri yanlış çeviriyorlar. 1-) “Er ricalu kavvamune” kelimesini “erkekler,kadınları yönetir” diye yanlış çevirmektedirler.   Aynı kelime bu ayetlerde(3:18-4:135-5:8) geçmektedir ve “gözeten” anlamında geçmektedir. Eğer ayette “yönetici” deseydi “müdir-valin-hakim-nazır-kayyim) bu kelimeleri kullanması gerekmektedir. 2-) 4:34 ayetinde geçen “nuşuz” kelimesini " hırçınlık etmelerinden endişe duyduğunuz" diyerek yanlış çevrilmiş. "nuşuz" kelimesi 58:11 ayetinde geçer ve "terk etmek/ayrılmak/iffetsizlik" anlamında geçer. Yani bu ayette “iffetsizliklerinden korku duyarsınız” diye çevrilmesi gerekir. 3-)Nisa 34’de “idribuhunne” kelimesi birkaçı hariç tüm Türkçe çevirilerde “o kadınları dövün, hafifçe vurun” diye çevrilmiş. 30-21’de “Kendileriyle huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranıza sevgi ve merhamet koyması O’
Devamı

Kur'an'da Kurban Kesmek Var Mıdır?

Resim
Yaklaşık 1400 yıldır Müslümanlar, Allah'ın emri diye kurban kesmektedirler. İnşallah bu yazımda Kur'an'da kurban ayetleri üzerine düşüneceğiz. Bu yazımda sadece Kur'an ayetlerinden değil klasik tefsir kitapları bu konuda hangi görüş bildiriyor, onlara bakacağız. Şahsi olarak kurban kesmek diye bir ibadet olduğunu ben Kur'an'da görmüyorum. Tamam biliyorum şu an bana Kevser suresi diyeceksin. Sabırlı ol ve yazıyı okumaya devam et. Hadi başlayalım. Kevser suresinden başlayalım. Her zaman ki gibi önce geleneksel meali veriyorum: 1- Şüphesiz biz sana Kevser'i verdik. 2- O halde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes. 3- Doğrusu sana buğzeden, soyu kesik olanın ta kendisidir. Yukarıdaki meal, geleneksel meal ve herkesin bildiği şekilde çeviridir. Kurban kelimesi zaten Arapça bir kelimedir ve manası yaklaşmak demektir. Bu sebeple kurban kes diye çevirmek Arapça diline uygun değildir. Bunların kurban kes diye çevirdikleri kelime nahr kelimesidir. İnşallah klasik Arapça
Devamı