Salavat Var Mı ?

33:56-Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber'e salat ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salat edin, selam edin. (Diyanet Meali)

Yukarıdaki ayet geleneksel bir çeviridir. Sünniler bu ayete dayanarak Peygambere salavat getiriyorlar. İnşallah bu ayette salavat var mı yoksa bu ayet farklı bir şeyden mi bahsediyor bakacağız.

Salavat: Allahümme salli ala seyyidina Muhammed

33:56 ayetteki kilit kelime “salat(sallu)” kelimesidir. Bu ayette geçen kelime 33:43 ve 9:103 ayetinde geçiyor.

33:43-O ki sizi karanlıklardan ışığa çıkarmak için melekleri ile birlikte size salat(sallu) eder. O, müminlere karşı Rahimdir.

9:103-Onları temizlemek ve yüceltmek için paralarından bir sadaka al ve onlara salat(sallu) et. Zira senin salatın onları memnun eder. ALLAH İşitendir, Bilendir.

Yukarıdaki ayetlerde de “sallu” kelimesi geçiyor. 33:43 ayetine göre Allah ve melekleri, müminlere salat ediyor. Sünnilerin yorumladığı gibi yorumlasak Allah ve melekleri, müminlere salavat getiriyor.
33:43, 33:56 ve 9:103 ayetinde geçen salat incelediğimiz vakit Sünnilerin anlattığı salat olmadığı çok açık. 

Çünkü Peygamber müminlere salat getiriyor. (9:103) Allah ve melekleri müminlere salat getiriyor. (33:43) Sünnilerin anladığı şekilde salat olmadığı çok açık. Eğer çarpıtılmış salatı savunmaya devam ediyorlarsa müminlere ve onun ailesine de salavat getirmeleri gerekir. Allah niye Muhammed'e salavat getirsin? Allah şunu der mi: Allahümme salli ala seyyidina muhammed. Yani Allah, Muhammed'e "efendi" der mi? Hiç mi düşünmüyorsunuz? Mantık safsatası yaptığınız gibi bir de Allah'a iftira atıyorsunuz. 

Salat kelimesi Arapça dilinde “desteklemek” anlamına gelir.[1] Desteklemek anlamı verdiğimiz zaman ayet doğru anlaşılıyor. Yani salavat Muhammed'i ve onun getirdiği mesajı desteklemektir. Muhammed’i değil Allah’ı anacağız.

33:41-Ey Müminler, ALLAH'ı çok sık olarak anın.

Ayrıca bu getirdikleri salavat kendi uyduruk hadisleriyle çelişiyor.

"Sen bizim efendimizsin/seyyid!" diye hitap ettik.
"Efendi, Allah'tır!" buyurdular. Biz:
"Fazilette en ileride olanımız, mertlikte en başta gelenimizsin!" dedik. Bize:
"Söylediğinizin hepsi bu veya buna yakın bir söz olsun. Şeytan sizi koşturmasın!" buyurdular."[Ebu Davud, Edeb 10, (4806)]

Kendi hadisinize göre “seyyid” demeyin demektedir. Sizin uyduruk salavatınız ile kendi hadisinizle çelişiyorsunuz. 

Rabbim doğru yoldan ayırmasın. 





[1]   İbn Kutluboğâ, Nureddîn Kasım(ö. 879/1474), Ğarîbu’l-Kur’ân, thk. Abdulmu’min Ebû’l-Ayneyn
Alî Hufeyş, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye,

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ZİNA

Nisa/Kadın Suresi 34.ayet (4:34)

Kur'an'da Kurban Kesmek Var Mıdır?