Türkçe Meallere Eleştiri(1)
Beni tanıyanlar bilir ben Türkçe meallerini beğenmem. Bunun birçok sebebi mevcuttur. İnşallah bu yazıda bununla ile ilgili ayet örnekleri vereceğim. İnşallah bu yazının devamı da gelecek.
1:4-Din gününün sahibidir.
Ayette geçen “ملك يوم الدين”
ifadesi Arapça farklı şekilde de okunur:
يوم الدين
مَلِكْ(Din gününün
kralıdır)
Bu şekilde kıraat ettiğimiz zaman ayetin manası bu oluyor. Meal
çevirenler ilkini veriyor ancak ikinci kıratı vermiyorlar. Sebep nedir? Niye
vermiyorsunuz? Aslında bu ayeti daha farklı şekilde okuruz da o zaman anlamlar
saçma oluyor:
-Sahip olunan din günüdür .
-Din gününün mülküdür.
2:29- O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için
yaratan, sonra göğe yönelip onları yedi gök halinde düzenleyendir. O, her şeyi
hakkıyla bilendir. (Diyanet Meali)
Yukarıdaki ayeti okuduğumuz zaman şu mana çıkıyor: İlk başta yer
yaratıldı sonra gökler yani evrenler yaratıldı. Biz biliyoruz ki bu anlayış
%100 yanlıştır. İlk önce evren sonra Dünya yaratıldı. Bu ayet bu şekilde
çevrildiği için ayette bilimsel hata çıkıyor ki ateistler bu ayeti zaten “bilimsel
hata” diyerek kullanıyorlar. Ayette geçen “ثم”
ifadesi Arapça dilinde sonra, ayrıca, bir de vb anlamlara gelir. Bu ayete sonra
anlamı yerine ayrıca anlamı verilmesi gerekir. Bu anlamı verdiğimiz zaman
ayette hiçbir sorun olmuyor. Ayeti “sonra” diye çevirdiğimiz zaman hem bilimsel
hata oluyor hem de Kur’an’ın kendi içinde çelişki olmuş oluyor. Çünkü Kur’an’a
göre önce evren sonra Dünya yaratıldı. (79:27-30) Eski alimlerden bazıları
bilimin gelişmediği zamanlar da 79:27-30 ayetini delil getirerek ilk başta
evrenin sonra Dünya’nın yaratıldığını söylediler. Bu ayeti doğru çeviren Edip
Yüksel mevcut. 2019 yılında Edip’le 41:11 ayeti hakkında iletişime geçip bu
ayeti yanlış çevirdiğini delilleriyle anlatmıştım, sağolsun Edip Yüksel yanlış
çevirdiğini görüp hatasını düzeltmişti. Edip Yüksel’in de zaten bu özelliğini
seviyorum. Hata yaptığını fark ettiği vakit hatasını düzeltiyor.
2:63- Hani, (Tevrat ile amel edeceğinize dair)
sizden sağlam bir söz almış, Tur dağını da tepenize dikmiş ve "Sakınasınız
diye, size verdiğimiz Kitab'ı sıkı tutun, onun içindekileri düşünün (gafil
olmayın)" demiştik. (Diyanet Meali)
Ayette geçen “Tur” ifadesi özel isim değildir. Tur Arapça dilinde
dağ demektir. Bunu özel isim olarak çevirmelerini aklım almıyor. Kur’an’da Sina dağına referans vardır. (95:2) 52:1
ayetinde ise Dağ’a gönderme mevcut.
2:93 ayetinde ise kelimesi kelmesine(motamot) bir çeviri yok. Ayette “İnkarları sebebiyle kalplerine buzağı içirildi” denmesine rağmen ayet şöyle çevriliyor: “İnkarlarından dolayı kalpleri buzağı ile kandı.” Ayeti olduğu gibi değil de ayetten çıkardıkları yoruma göre çevrilmiş. Bu yanlış yöntemdir. Sen ayeti var olduğu gibi çevir ondan sonra dipnotta buradan kasıt nedir dipnotta anlatırsın. Kendi anlayışını çeviriye yansıtmak yanlıştır. Bu ayeti Yaşar Nuri Öztürk doğru çevirmiş.
Kur’an’da Tanrı kendisi için kullandığı isimler mevcuttur ve
genellikle bu isimleri de ism-i failin mübalağası sigasında kullanır. Ancak
bunu da çevirilerde göremiyoruz. Bununla ile ilgili bir örnek vereyim:
2:95- Ellerinin işlediklerinden ötürü bunu asla
dilemeyeceklerdir. ALLAH zalimleri bilir.(Edip Yüksel)
Allah ayette “çok iyi bilir” ifadesini kullandığı halde “bilir”
denilip geçilmiş. Allah, mübalağa sigasında kullandığı için siz de mübalağa
şeklinde çevirmek zorundasınız. Metne sadık olunması gerekir.
2:104- Ey iman edenler! "Ra'ina (bizi
gözet)" demeyin, "unzurna (bize bak)" deyin ve dinleyin.
Kafirler için acıklı bir azap vardır.(Diyanet Meali)
Yapılan çeviri o kadar komik ki neresinden tutsanız elinizde kalır.
Böyle çevrilmesinin sebebi de hadisler. Bir hadiste “hepiniz çobansınız”
geçiyor, o hadiste bu ayetle çelişiyor. Hadisi reddetmeleri gerekirken Kur’an
ayetini tahrif ediyorlar.
Ayette geçen ifadenin kökü “رعي”.
Arapça dilinde bu kelimeden türetilen kelimelere bakalım:
راع(çoban)
مرع(mera/hayvanın
güdüldüğü yer)
رِعْيَ(Ot)
Gördüğünüz gibi bu kelime hayvanı
gütmek için kullanılır. Hayvanı güden kişiye de çoban denilir. Aslında ayet
şunu söylüyor: “Bize çobanlık et/bizi hayvan gibi güt demeyin. Bize bak deyin”
söylüyor.
Yorumlar
Yorum Gönder