Nisa Suresi 34.ayet
Sitemde daha önceden 4:34 hakkında bir yazı mevcuttu ve sitemde en çok okunan yazıydı. O yazımı sildim ve güncelini yazmaya karar verdim. Çünkü görüşümde değişiklik oldu. Bunu kabul etmem hiç kolay olmadı. Maalesef az veya çok seküler hayatın etkisinde kalıyoruz bu da Kur'an anlayışımıza da yansıyor.
1-قَوَّامُونَ(kavvam) kelimesi, ismi failin mübalağası sigasında olan Faal babında bir kelimedir. Kelimeye abartma anlamı katar. Bu kelime gözeten, koruyan anlamına gelir. Bu sigaya girdiği için de çok koruyan, çok gözeten anlamına dönüşür.
Yani ayetin ilk başı şöyle çevrilebilir: اَلرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى النِّسَٓا(Erkekler, kadınları çokça gözetirler/korurlar)
2-Ayette geçen "قَانِتَاتٌ(kanitat/itaat eden kadınlar) ifadesi Allah'a itaat etmekten bahsetmektedir. Bu kelime her yerde Allah'a itaat etmek için kullanılır. (2:116-2:238-3:17-16:120...)
3-نُشُوزَ(nuşuz) kelimesi de Arapça dilinde iffetsizlik, ayrılmak, kalkmak, üst üste koymak ve isyan etmek anlamlarına gelir.
Gelenek burada tahrifat yapmış. 4:34 ayetindeki "nuşuz" kelimesini kocasına isyan etmek olarak anlamışlar. Bunun doğru olmadığını devamında anlatacağım. İlk başta Kur'an'da bu kelime nasıl kullanılmış ona bakalım:
-Üst üste koymak(2:259)
-Kalkmak(58:11)
-İffetsizlik(4:128)
4:34 ayetinde "nuşuz" kelimesini kocasına isyan etmek olarak anlayan gelenek aynı kelimeyi 4:128 ayetinde "geçimsizlik" olarak çeviriyorlar. Burada bir art niyet ararım. Bu tahrifatı görmeniz için Arapça bilmenize gerek yok. 4:34 ile 4:128 ayetini birlikte okuyun buradan tahrifat olduğunu görürsünüz. 4:34 ayeti de aynı 4:128 ayetindeki olduğu gibi "iffetsizlik" anlamına gelir.
4-Ayette geçen "ضرب(darabe)" kelimesi ise en çok tartışılan kelimedir. Kur'an'da hangi anlamlarda kullanılıyormuş bir bakalım:
-Dövmek(2:60-2:73-7:160...)
-Örnek vermek(2:26-13:17-14:24...)
-Dolaşmak/Gezmek(3:156-4:101-5:106...)
-Yüz çevirmek/bırakmak(43:5)
...
Yukarıda gördüğünüz gibi "ضرب(darabe)" kelimesi birden fazla anlama geliyor. Temel de 4:34 ayetini üç farklı şekilde anlayanlar mevcut: 1-)Dövmek 2-)Çıkartmak 3-)Yüz çevirmek
Beni bilenler bilir ben önceden ikinci anlayışı savunuyordum. Bu anlayışımda da direttim. Maalesef kanıtlar görmeme rağmen yanlış görüşü savunmaya devam ettim çünkü bir türlü kadınları dövmeyi Kur'an'a uygun bulamadım hem de kendime kabul ettiremedim. İki şeyden birisini seçecektim ya metni olduğu gibi anlayacağım ya da seküler hayatın etkisinde kalıp "çıkartmak" anlamında diretecektim. Zor da olsa ilkini kabul ettim. Şimdi çıkartmak ve yüz çevirmek anlamı vermek neden uygun değildir ona bakalım:
ضرب(darabe) kelimesi yüz çevirmek/bırakmak olarak 43:5 ayetinde kullanılıyor. 4:34 ayetini "kadınlardan yüz çevirin/kadınları bırakın" olarak anlayanlar işte bu ayete dayanıyorlar. Ancak sorun şu ki yüz çevirmek anlamını vermemiz için "عن(an)" harfi ceri olması gerekir. 43:5 ayetinde de عن harfi ceri mevcut, bakın: اَفَنَضْرِبُ عَنْكُمُ الذِّكْرَ صَفْحاً اَنْ كُنْتُمْ قَوْماً مُسْرِف۪ينَ
Üçüncü anlayış Arapça gramerine uygun olmadığı için 4:34 ayetini bu şekilde çeviremeyiz.
Şimdi gelelim ikinci anlayışa, "çıkartmak" şeklinde okumanız için ilk başta ayeti ifal kalıbı şeklinde okumanız lazım ki ben bu şekilde okumuştum. Burada sorun yok ayet ifal kalıp şeklinde kıraat edilebilir. Ancak şu var ki ضرب(darabe) kelimesini ifal kalıbı şeklinde okunması tek başına "çıkartmak" yapmıyor, "عن(an)" harfi ceri de olması gerekir. Ayette bu yok. Bu sebeple ikinci anlayışta Arapça gramerine uygun değil.
Bir de dolaşmak/gezmek anlamını vermeniz için de "في(fi)" harfi ceri olmak zorunda. Mesela Kur'an'dan iki örnek vereyim:
ضَرَبُوا فِي الْاَرْضِ(3:156)
(73:20)يَضْرِبُونَ فِي الْاَرْضِ
Gördüğünüz gibi dolaşmak/gezmek anlamını da 4:34 ayetine veremezsiniz.
Bu sebeple Arapça gramerine göre metne en uygun anlam "dövmek" oluyor. Bunu kabul etmeye bilirsiniz ki bende yanlış anlamda direttim ancak gerçek bu.
4:34-Erkekler, kadınları çokça gözetirler/korurlar. Çünkü Allah bir kısmını diğer bir kısmına üstün kılmıştır ki erkekler mallarından harcarlar. İyi kadınlar (Allah'a) itaat ederler. Allah'ın koruduğu gibi gizli yerlerini korurlar. İffetsizlik yapmalarından korktuğunuz kadınlara öğüt verin, yataklarda onları yalnız bırakın ve onları dövün. Eğer size itaat ederlerse onların aleyhine bir yol aramayın. Allah, Yücedir ve Büyüktür.
Yorumlar
Yorum Gönder