Duman(Duhan) Olayı
Bu yazımda inşallah duman olayından bahsedeceğim ve bununla ile ilgili görüşleri vereceğim. Kur'an'ın 44:10 ayetinde ve onun devamında duhan(duman) olayından bahsediyor:
44:10-Göğün apaçık duman getireceği günü gözetle.
44:11-İnsanları örter. İşte bu çok acı verici bir azaptır.
44:12-Rabbimiz bizden azabı kaldır. Biz müminleriz.
44:13-Nasıl olur da onlar zikri kabul etmezler? Onlara apaçık bir elçi de geldi.
44:14-Sonra ondan yüz çevirdiler. Dediler ki: "Öğretilmiş bir deli."
44:15-Çok az azabı kaldırdığımız da siz elbette ki döneceksiniz.
Yukarıdaki ayetler konusunda ihtilaf edilmiştir. Duman konusunda ihtilaf ettikleri şunlardır:
1-)Kıyamet alameti mi?
2-)Peygamber döneminde gerçekleşti mi?
3-)Mecaz mı var?
Birinci görüşü destekleyen rivayete bakalım:
"Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize baktı. Biz, kendi aramızda müzakere ediyorduk. Resûlüllah "Neyi müzakere ediyorsunuz?" diye sordu. Biz "Kıyameti anlatıyoruz." dedik. Resûlüllah "Siz on alâmeti görmeden kıyamet kopmayacaktır." buyurdu ve dumanı, Deccalı, Dâbbetül Arz'i, güneşin batıdan doğmasını, Meryemoğlu İsa'nın inmesini, Ye'cüc Me'cücü, güneşin üç kere tutulmasını (Doğuda, batıda ve Arap yarımadasında) ve bunların sonuncusu olarak ta Yemen'den çıkacak olan ve insanları mahşere doğru sürecek bir ateşin çıkacağını zikretti." Müslim K.el-Fiten, bab: 39-40, Hadis no: 2901.
Önde gelen birçok kişi duman olayının kıyamet alameti olacağını söylüyor. (Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Abbas, Hasan-ı Basrî, ebu Said el-Hudrî, Huzeyfe b. el-Yeman ve Ebû Mâlik el-Eş'arî)
Şimdi de ikinci görüşü savunanların lehine olan rivayete bakalım:
Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), kendisini yalanladıkları için, Mekke'de kavmine beddua ederek' "Allah'ım, onların yıllarını, Yusuf'un yıllan gibi kıl (Buhâri. ezan. 128). buyurmuş. Bunun üzerine, yağmurlar kesilmiş, yeryüzünde kıtlık meydana gelmiş, Kureyş alabildiğine bir açlık içine düşmüş, böylece de, kemikleri, köpekleri ve leşleri yemişler... Derken, insanlar kendilerindeki açlıktan dolayı, göğe baktıklarında, kendileriyle semâ arasını, adeta bir duman gibi görmeye başlamışlar.
Birçok büyük sahabe ve müfessirler bu görüşü savunuyorlar. (Taberi, İbni Abbas, Mukatil, İbni Mesud...)
Üçüncü görüşü savunanlar ise mecaz olduğunu söylüyorlar. Böyle düşünmelerinin sebebi de Arapça da "duman" kötü olaylar için kullanılan bir deyimdir. İşte bu sebeple "bu ayette deyim var" diyorlar.
Araplar, ileri derecedeki bir kötülüğe "duhân/duman" adını verirler. Böylece de meselâ, "Aramızda, kendisi için bir dumanın yükseldiği bir iş vardır" derler. Bunun sebebi şudur: İnsanın korkusu veya acizliği artınca, gözleri kararır, böylece de dünyayı adeta dumanla dolmuş gibi görüverir.(Razi)
Yani kısaca bu görüşe göre gök gerçekten duman haline dönmeyecek sadece "müminler" öyle bir sıkıntıya düşecek ki Arapçadaki duman deyimi gerçekleşecek.
Peki bu duman olayı kimin başına geldi veyahut gelecek?
Kur'an ileri ki ayetlerde bunun cevabını veriyor:
"Rabbimiz bizden azabı kaldır. Biz müminleriz." (44:12)
Demek ki kendilerine mümin diyenlerin başına duman geldi veyahut gelecek. Ya 2.rivayetteki gibi Kureyş halkına böyle bir bela geldi. Yahut genel olarak İslam Dünya'sının başına geldi/gelecek. Ayetin devamında da bu topluluğa Elçi geldiğinden de bahsediyor. (44:13)
44:16 ayeti ise bu duman olayının ne kadar etkili olduğunu Arapça edebi yönden gösteriyor. Allah ayette mefulu mutlak yapmış. Bunu yaparak duman olayının ne kadar sert olduğunu göstermiş.
Kur'an dışında benim esas kabul ettiğim eski ve yeni ahittir. Onlarda 44:10 ayetiyle paralel bir şey görmedim. Ya da benim gözümden kaçan ayetler var.
Rab bilgimizi artırsın.
Yorumlar
Yorum Gönder